{ "title": "Adet Döneminde İlişkiye Girmek", "image": "https://www.adet.gen.tr/images/adet-doneminde-iliskiye-girmek.jpg", "date": "23.01.2024 03:25:56", "author": "TUĞBA YEŞİLCAN", "article": [ { "article": "
Adet döneminde ilişkiye girmek, Adet döneminde ilişkiye girmek hem dinimizce hem de tıbben sakıncalı görülmektedir. Dinimiz bayana verdiği değerden dolayı bayanın hassas günü sayılan adet gününde dinlenmesi için ona müsaade etmiştir. Tıp alanında da bayanların adet döneminde enfeksiyonlara karşı daha açık olması sebebi ile bayana adet döneminde ilişkiden uzak durması gerektiği söylenmektedir.

Dini bakımdan eskiden gelen birtakım hurafeler bulunmaktadır. Kuran'ı Kerim hariç dört dört büyük kitapta bu durumla ilgili çeşitli hadisler yer almaktadır. Hatta birçoğu batıl inanç şeklindedir. Mesela âdet kanaması olan bir bayanın canlı ve cansız tüm maddelere zarar verebileceği düşünülmüştür. Hatta adet gören bayanın temas ettiği her yeri kirleten pis bir varlık olduğuna inanılmıştır. Yani adet gören bayanlar sosyal yaşamın bütünüyle dışına atılmışlardır.

Adet gören bayanlarla ilgili birçok hurafe gündeme gelmiştir hatta bunlar eski dini kaynaklarda bile yer almaktadır. Bazıları şu şekildedir. Uydurulan Tevrat'ta şöyle denilmektedir: \"Adet gördüğü için kan kaybeden kadın, 7 gün kirli sayılacak! Ona dokunan da akşama kadar kirli sayılacak! Adet gördüğü günlerde, kadının üzerinde yattığı ya da oturduğu her şey kirli sayılacak! Kim kadının yatağına dokunursa; giysilerini yıkayacak, yıkanacak, akşama kadar kirli sayılacak! Kim kadının üzerine oturduğu herhangi bir şeye dokunursa; o da giysilerini yıkayacak, yıkanacak, akşama kadar kirli sayılacak! Kadının yatağındaki veya oturduğu şeyin üzerindeki herhangi bir eşyaya dokunan herkes, akşama kadar kirli sayılacak! Adet gören kadının kirliliği, onunla yatan adama da bulaşır: Adam 7 gün kirli kalır ve yattığı her yatak kirli sayılır!\" (Tevrat, Levililer, 15/19-24).

Zerdüştlük'te, adet gören bayanların tapınaklara adım atmaları ve ateşe 15 adımdan fazla yaklaşmaları yasak edilmiştir. Başka bir inanç sistemi olan Hinduizm'de de adetli olan bir bayanla aynı aynı yatağa yatıp uyumak, onunla birlikte yemek yemek ve yemek yenmesi esnasında ona bakmak yasak edilmiştir. Hatta o derece yadırganmıştır ki Normal şartlar altında bir bayanı öldürmek suçlu olsa bile kefaret gerektirirken, bayanın adet döneminde olduğu bir süreçte öldürülmesi kefaret gerektirmemektedir. Fakat yüce kitabımız olan Kuran'ı Kerimde bu tür lanetlemelere yer yoktur. İslam'da adetli iken bayanla ilişkiye girilmesine izin verilmemesinin nedeni bayana verilen değerden gelmektedir. Çünkü bayan için sıkıntılı bir süreç olan adet döneminde bayanın dinlenmeye ihtiyacı vardır. Sağlık açısından da uygun olmadığı için dinimizce adet döneminde ilişkiye girilmesi yasaklanmıştır.

Hatta Rabbimiz Kuran'da şöyle buyurmuştur: “Sana adet hakkında soru soruyorlar. De ki: ‹‹O, sıkıntı verici bir durumdur; bu nedenle adet döneminde kadınlardan çekilin ve onlara temiz oluncaya kadar yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman, Allah'ın size emrettiği yerden onlara varın.››” (Bakara/222)

Burada temizleninceye kadar tabiri bayanın kirli olduğu anlamına gelmemektedir. Aksine adet dönem sıkıntılı bir süreç olduğu için Rabbim bayana kendini toplaması için mühlet vermiş olmaktadır. Yani adet döneminde bayana yaklaşılmaması bayanın pis olmasından değil o dönemde her bakımdan hassas olmasından dolayıdır.

Adet Döneminde İlişkiye Girmenin Biyokimyasal Yönü

Bayanların üreme sistemleri enfeksiyon etkenlerine karşı iki adet savunma mekanizması ile korunmaktadır. Bunlar vajinal asidite ve servikal mukusdur. Vajina yapısının iç kısmını kaplayan hücreler östrojen hormonunun etkisi ile çok miktarda glikojen sentezleyip biriktirmektedir. Vajinada doğal olarak var olan bakteriler, dökülen hücre yapılarındaki glikojeni parçalayarak laktik asit oluşturur. Laktik asidin vajinadaki vazifesi döl yolunun asiditesini ayarlamaktır. Üreme çağına gelmiş bir bayanın döl yolu 3.5-5.5 değerleri arasında bir pH değerine sahiptir. Bu asidik ortamın varlığı hastalık oluşturucu mikroorganizmalara karşı kalkan gibi bir etki oluşturmaktadır. Döl yolunu enfeksiyonlara karşı koruyan diğer bir mekanizma da rahim boynundan salgılanan mukozdur. Bu salgının varlığı hem mekanik hem de kimyasal bariyer oluşturarak rahim gövde kısmı içerisinde mikroorganizmaların geçmelerini güçleştirmektedir.

Adet olunan günlerde kandaki östrojen seviyesi düşmektedir. Vajinada var olan faydalı bakteri popülasyonu ve bu duruma bağlı laktik asit üretimi de azalış göstermektedir. Vajinal asidite de bozulur. Bu koruyucu asiditenin azalması, döl yolunun enfeksiyonlara karşı gösterdiği direnci olumsuz açıdan etkilemektedir. Yani enfeksiyon riskini arttırır. Ayrıca adet kanının atılabilmesi açısından rahim ağzı biraz genişlemektedir. Bu durum oluşabilecek enfeksiyon riskinin üst üreme organlarına yayılabilmesini sağlamaktadır. Yani bayan üreme organı adet döneminde daha fazla hassaslaşmaktadır. Bu sebeple adetli iken bir bayanla ilişkiye girmek tıbben de dinen de uygun görülmemiştir.
" } ] }